5 Ağustos 2007 Pazar

Ligue 1 2007/2008



Avrupa futbolunu takip edenlerin çoğu Fransa Ligi'nden pek hoşlanmaz. Ama benim her daim severek izlediğim bir lig olmuştur. Organizasyon ve tribündeki taraftarlar yeter bana. Yeni sezon bugün başlıyor. Pek çok önemli transfer ve pek çok değişiklik oldu. Maçları yine Kanal A yayınlayacak. İlk haftanın en göze batan mücadelesi, Bordeaux ile Lens arasında... Teknik direktörlüğe geri dönen ve Lens'ın başına geçen Guy Roux ile Auxerre'den eski öğrencisi şimdilerin çiçeği burnunda* teknik direktörü Laurent Blanc sezona iyi bir başlangıç yapabilmek için karşı karşıya geliyorlar.... Haftanın diğer maçları ise şöyle;


Cumartesi:

Strasbourg - Marseille

Caen - Nice

Lille - Lorient

Monaco - St. Ettienne

PSG - Sochaux

Rennes - Nancy

Valenciennes - Toulouse


Pazar:

Le Mans - Metz

Lyon - Auxerre


*Tüm hakkları Türk medyasında olan "Çiçeği burnunda" tanımlamasını blogumuzda kullanmış olmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyorum.

Git Nickelodeon İzle Çocuğum



Manchester United'ın 1997 doğumlu Rhain Davis'i transfer etmesinin yankıları sürerken, Almanya'dan buna benzer bir trasnfer haberi geldi. Bayern Munih 13 yaşında ki Pier Larrauri transfer etti. Ancak Bayern, Perulu cocuğu bir yıl deneyip kesin kararını öyle verecek. Resimde de görüldüğü gibi Pier transfer haberinin ardından gazetecilere marifetlerini sergiliyor.

2 Ağustos 2007 Perşembe

Sıradan İnsan Yaratma Çalışması



Matin Allen, Leicester City'nin yeni menajeri... Kendisiyle bu sabah The Sun'ın sütunlarında tanıştım. Ama İngiltere'de uyguladığı methodlar ve yaptıklarıyla epey bir şanı varmış. 41 yaşındaki teknik adamı manşetlere taşıyan yeni uygulaması ise bir hayli ilginç. Martin Ellen, Pazartesi günkü antremanını Leicester City'nin iç saha maçlarını yaptığı Walker Stadı'na taşımış. Statta futbolcularına kendi tabiriyle bir çeşit test uygulamış. Buna göre, futbolcularına stadın tuvaletlerini temizletmiş. Nasıl bir testse artık... Açıklamalarından anladığım kadarıyla Martin Allen "bu topçularda sıradan adamlar,senden benden farkı yok" tarzı bir atmosfer yaratmaya çalışıyor. Futbolcuların hiç biri itiraz etmemiş, böyle şey yapmam dememiş. Gerçi formayı verecek adam çıkıp "bu tarz işleri yapmaya hazır olmayanlardan hoşlanmam" derse, futbolcuların tutumunu da normal karşılamak lazım. Ama yinede saçmalık...

Bir İnceleme Konusu: TeleGol


Yayın saatlerinden ötürü TeleGol'ü son yıllarda izlemiyordum. Serhat Ulueren'in parlak takım elbiselerini, Adnan Aybaba şovu, Gökmen Özdenak'ın bağırarak toplumsal mesaj verme çabalarını, Telegol'ün fos özel haberlerini özlemişim. Ziya Şengül'ün yerine Selçuk Yula gelmiş. Bomba transfer diye buna derim işte... Lig başlasın ortalık biraz kızışsın "Adnan vs. Selçuk" serisinin DVD'leri satış rekorları kırar. Ama tek özleyeceğim olay Ertem Şener olacak. TeleGol'ün özel dosyalarını yavaş ve gergin bir ses tonuyla Ertem seslendirirdi. "Tarih 24 Şubat 1999.." diye başlar Alacakaranlık Kuşağı havası yaratırdı. Sanırım Ertem Şener Şampiyonlar Ligi'nin yayıncısı Star TV'de kalıp Ronaldinho'ya olan aşkını haykırmayı tercih etmiş.

16 Temmuz 2007 Pazartesi

En Çok Kimin Taraftarı Var?

Başlıktaki soru ülkemizde ağızlara en çok sakız edilen konulardan biridir...Bu aralar "Aziz Yurttaşlarım!" diye seslenen siyasetçiler gibi, "25 Milyon taraftarımız" şeklinde konuşmaya başlayan kulüp başkanlarımız vardır. Onları dikkate alırsak zaten formül basit; 25x3=75... Ne de olsa üç İstanbul takımı dışında bu ülkede gerisi yalan.. Neyse, İtalyanlar'ın ünlü La Gazzetta della Sport gazetesi de son yapılan bir taraftar araştırmasına yer vermiş. Buna göre yaklaşık 60 milyonluk bir nüfusa sahip olan İtalya'da, Juventus %17.4'lük oranla en çok taraftara sahip olan takım. İkinci sırada %12.4 ile Milan bulunurken, Inter %11'lik oranıyla 3. sırada yer almış. Ancak 45-54 yaş aralığında en çok taraftarı olan takım Inter'miş. Bu durumu 1960'larda yakalanan büyük başarılarla ilişkilendirirsek sanırım hata yapmış olmayız. En genç taraftar profiline sahip takım ise Milan. Nam-ı değer Son Şampiyonlar Ligi Şampiyonu;24 yaş altı genç taraftarlar arasında en çok destek gören takımmış. Kabaca hesaplandığında görülüyor ki İtalyan nüfusunun %60'ı başka takımlara gönül vermiş. Futbol zaten böyle daha güzel!

Yine aynı



Turkcell Süper Ligi fikstürü çekildi.Ama sizlere arada birşey söliyivericem.Bizimle aynı hafta başlayacak olan Premier Liginde Fikstür 14 hazirandan çekilmişti.Şuan bir Manchester United taraftarı, çok önemli bir gelişme olmazsa takımının son lig maçını hangi gün, saat kaçta, kiminle oynayacağını biliyor.Ama benim gelecek sezon Türkiye Süper Ligi fikstürü ile ilgili hiçbir bilgim yok.Tek bildiğim o hafta hangi maçlar olduğu.Neyse biz fikstüre geri dönelim..2007-2008 sezonu 10-11-12 Ağustos'ta oynanacak karşılaşmalarla başlayacakmış.Fikstür hersene yakınmı çekiliyor yoksa bana mı öyle geliyor anlayabilmiş değilim...Ben bildim bileli Fb-Gs derbileri son 4 haftaya girer.Ve gelenek bozulmamış.Fb-Gs derbisi 15.haftada oynanacak.Amaç neyse artık.İlk hafta gözüme çarpan maç Gençlerbirliği Oftaş spor ile Gençlerbirliği'nin karşılaşması oldu.Bakalım maçın sonucunda ne olacak?G.Oftaş'a kendini ispatlama şansı ilk haftadan verilmiş.Yenerse benim tarafımdan tadından yenilmez...İlk haftanın programı şöyle;

10-12 Ağustos
İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe
Gençlerbirliği-Gençlerbirliği Oftaş Spor
Galatasaray-Çaykur Rizespor
Trabzonspor-Sivasspor
Denizlispor-Bursaspor
Ankaraspor-Ankaragücü
Kayserispor-Vestel Manisaspor
Beşiktaş-Konyaspor
Gaziantepspor-Kasımpaşa

15 Temmuz 2007 Pazar

12.Adam



Öğlene doğru işyerine doğru yol alırken, gazete bayii'nde sıralı duran gazetelere ilişti gözüm. Çünkü resimde gördüğünüz Real Madridin malı olan ve geçtiğimiz sene Arsenal formasını terletmekle meşgul Brezilyalı arkadaşa Galatasaray forması giydirmişler. Haliyle durasım ve manşetteki satırları okuyasım geldi. Tahmin edeceğiniz gibi... Galatasaray Baptistaya transfer teklifi yapmaya hazırlanıyormuş. Bu müthiş! haberi patlatan, gazete kisvesi altında yayın yapan 12. Adam diye sözde bir spor gazetesi... Ya bunlar milleti salak sanıyor ya da haberi yapan "championship manager"cilik oynuyor. Merak ediyorum, bu haberi yapıp ertesi gün gazeteyi eline alınca bu adamlar ne hissediyor? Yoksa onlarda benim gibi bir yerleriyle mi gülüyorlar habere bakıp ?Esasında haber falan denmez buna... Siz gazeteye manşet atmadan önce hiç mi araştırma yapmazsınız ? Ne oluyor ne bitiyor diye hiç mi soruşturmazsınız ? Neyse buraya not düşeyim belki işinizi görür: Baptista bu sene real madride dönmek istediğini açıkladı.Bu yeterli olurmu bilemem artık.Yok yok bu adamlar kesinlikle championship manager oynuyor:D
Her zaman istediğini yazan ve gerçeklerin takipçisi olan,yaşadığı hayatın üstüne hayallerinide serpiştiren yazar Serkan'dan kucak dolusu sevgiler...